Ludovik Kendi Vidéos
artiste lyrique roumain
- baryton
- Roumanie
- artiste lyrique
Dernière mise à jour
2024-05-21
Actualiser
Vardi Pek Hale Bati 1960 1969 1970 1973 1975 1976
İLHAN İREM.. O DOĞDUĞUNDA YIL 1955Tİ. BURSADA NAHİT BEY VE MESUDE HANIMIN OĞLU OLARAK DÜNYAYA GELEN İLHAN ÇOK MUTU BİR ÇOCUKLUK GEÇİRDİ. SÖYLEDİĞİNE GÖRE DÜNYANIN EN ÖZGÜR EN MUTLU ÇOCUKLUĞUNU YAŞAMIŞTI. AİLESİNİN EN BÜYÜK DESTEĞİ HİÇBİR KONUDA ENGEL VE YASAK KOYMAMASIYDI. ANNEANNESİNİ ÇOK SEVERDİ İLHAN ÇOK GÜZEL SESİ VARDI. ANNEANNESİNİN KUCAĞINA YATIP ONUN SÖYLEDİĞİ ŞARKILARA EŞLİK EDERDİ. ANNEANNESİYSE İLHANDAKİ IŞIĞI O YILLARDA GÖRMÜŞTÜ SEN FARKLISIN SEN SNATÇI OLACAKSIN DERDİ. AİLESİ HER KONUDA OLDUĞU GİBİ İLHANI MÜZİK KONUSUNDA DA DESTEKLEMİŞTİ. HÜRRİYETTEN HANİFE YAŞARA VERDİĞİ RÖPORTAJDA ÇOCUKLUĞU VE İLK GENÇLİK YILLARIYLA İLGİLİ ŞUNLARI SÖYLEMİŞTİ: DAHA ORTAOKUL YILLARINDA AİLEMDEN AYRI BİR ÇATI KATINDA TEK BAŞINA YAŞIYORDUM. ASLA OKUL KIYAFETLERİ GİYMEDİM VE BU HER DÖNEMDE SORUN OLDU. OKULA GİDİP GİTMEMEK, OKUL YERİNE SİNEMAYA DİSKOYA GİTMEK TAMAMEN BENİM KARARLARIMLA SÜRÜYORDU. ÇOCUKLUĞUMU İKİ CÜMLE İLE ÖZETLERSEM; OLAĞANÜSTÜ BİR DÜŞ, SONSUZ BİR ÖZGÜRLÜK.DÜNYANIN BÜTÜN ZAMANLARININ EN ÖZGÜR ÇOCUKLARINDAN BİRİYDİM DİYEBİLİRİM. ÇOCUKLUĞUMDAN BU YANA AYNI… KALABALIKTA NEŞELİ, MUZIR, ESPRİLİ, MUTLU… YALNIZKEN AŞIRI MELANKOLİK. LİSE YILLARINDA EVİMİZLE OKUL KARŞI KARŞIYA İDİ. ÖĞRENCİ ZİLİNDE UYANIR, ÖĞRETMEN ZİLİNDE EVDEN ÇIKARDIM. ALTIMDA BLUCİN, SAÇLAR UZUNCA, YAKA PAÇA BİR TARAFTA! İLK DERSLER GENELDE GEOMETRİ OLURDU. HOCAMIZ, OKULUN SAHİBİ VE MÜDÜRÜ NAMIK SÖZERİ; “OTOBÜSÜ MÜ KAÇIRDIN? TAKSİ TUTSAYDIN” DİYE DALGA GEÇERDİ HEP. SONRA, YANAĞINDAKİ BENİ ÇEKİŞTİRİP; “ÖF BE BİLADER, GELDİĞİNE SEVİNELİM YETER, GEÇ YERİNE” DİYE BAĞIRIRDI. OKUL ORKESTRASIYLA ÇAYLARDA MÜZİK YAPAN, AŞIKLARIN MEKTUPLARINI YAZAN, SAKİN GÖRÜNÜMLÜ, ROMANTİK BİR ELEBAŞIYDIM! BURSALI KALBURÜSTÜ BİR AİLENİN OĞLU OLAN İLHAN ALDATMAZ, 1960’LI YILLARDA YAZLIK EVLERİNİN BULUNDUĞU GÜZELYALI’DA BİR GRUP ARKADAŞIYLA ‘BLACK CAT’ İSİMLİ BİR GENÇLİK GRUBU KURDU. DANS PARTİLERİ, BİSİKLET GEZİLERİ VE YÜZME YARIŞLARI GİBİ ETKİNLİKLER ORGANİZE EDEN KULÜP ÜYELERİ AYNI ZAMANDA İLÇEDE HER YERE İSİMLERİNİ YAZDIKLARI İÇİN O DÖNEM EPEY POPÜLER OLDULAR. ORTAOKULDAYKEN ŞAN VE SOLFEJ DERSLERİ İLHAN İREM 1969 YILINDA BURSAKOLEJİNDEN GENÇLERİN OLUŞTURDUĞU MELTEMLER ORKESTRASININ SOLİSTİ OLARAK MÜZİĞE İLK ADIMINI ATTI. 1970 SENESİNDE MİLLİYET GAZETESİNİN DÜZENLEDİĞİ LİSELERARASI MÜZİK YARIŞMASINDA ORKESTRALARIYLA MARMARA BÖLGESİ BİRİNCİSİ OLDULAR.BU GRUP 1970-1973 YILLARI ARASINDA BURSA ÇELİK PALAS OTELİ VE ULUDAĞDAKİ ÇEŞİTLİ OTELLERDE MÜZİKSEVERLERİN BEĞENİSİNİ TOPLADI.ULUDAĞDA KONSERLERE GİDR GÜNLERCE EVE OKULA UĞRAMAZDI. İSTANBULDAN GELEN PEK ÇOK PROFESYONEL MÜZİK GRUBU ONU YANINDA GÖTÜRMEK İSTEMİŞTİ AMA 16 YAŞINDA OLAN İLHANIN SEVGİ,LİSİ BURSADAYDI. O YÜZDEN BURSADAN AYRILAMIYORDU. SONRA BİR ŞEKİLDE İSTANBULA GELMEYE KARAR VERDİ. ARTIK BURSA ONA YETMEZ OLMUŞTU. MÜZİK YOLCULUĞUNA İSTANBUL’DA DEVAM ETMEK İSTEDİ. ANNE VE BABASI, ÇOCUKLUĞUNDA OLDUĞU GİBİ YİNE ONA YASAK KOYMADI VE DESTEKLERİNİ DE İHMAL ETMEDİ. İLHAN, OKUDUĞU LİSEYİ BIRAKIP 1973’TE BABASINDAN ALDIĞI BORÇ PARAYLA HİÇ BİLMEDİĞİ İSTANBUL’A GELDİ. İLHANİREM 1973 SENESİNDE KENDİ OLANAKLARIYLA ÇIKARDIĞI İLK 45’LİĞİ OLAN BİRLEŞSİN BÜTÜN ELLERLE İSTEDİĞİ ÇIKIŞI YAKALAYAMADI. ANCAK ÇIKARDIĞI KİNCİ 45LİĞİ OLAN YAZIK OLDU YARINLARA HAYDİ SİL GÖZLERİNİ İLHANI BİR ANDA TANINIR HALE GETİRDİ. 1975 YILINDA YAYINLANAN ANLASANA İSİMLİ 45LİĞİYSE İLHAN İREMİ TÜRKİYENİN EN POPÜLER ŞARKICILARI ARASINA SOKTU.1976 YILINDA YAYINLADIĞI DÖRDÜNCÜ 45LİĞİNDE TANRIYI SORGULADIĞI KURKLACI AMCA 45LİĞİ GELEN BASKILAR SONUCUNDA PLAK ŞİRKETİ TARAFINDAN PİYASADAN TOPLATILDI.SONRASINDA ÜZÜLME DOSTUM, HAVALAR NASIL, AYRILIK AKŞAMI, SENSİZ DE YAŞANIYOR, BAL AĞIZLIM GİBİ ÇIKARDIĞI HER ŞARKI LİSTEŞLERDE ZİRVEYE ÇIKTI. 1970’Lİ YILLARDA HER BİRİ BİRBİRİNDEN BAŞARILI YEDİ 45’LİK DAHA ÇIKARAN İLHAN İREM, GAZİNO KADROLARININ ARANILAN TÜRKÇE SÖZLÜ HAFİF BATI MÜZİĞİ SOLİSTİ OLDU VE ARZULADIĞI ROMANTİK PRENS İMAJINI KISA SÜREDE İNŞA ETTİ. #İlhanİrem #Anlasana #İlhanİremKimdir
▸ Lav Film Kanalına Abone Ol: (http•••) Annesi ve üvey babasıyla sıradan bir hayat süren Üftade görünürde kendi halinde, sıradan bir genç kızdır. Hayatlarındaki her şey tüm olağanlığıyla devam ettiği sırada, günlerden bir gün kapıları çalar. Gelen kişi evden yıllar önce ayrılan ablasıdır, fakat bu kez yanında küçük oğlu Umur da vardır. Artık o evde kalmaya başlayan Umur ve teyzesi Üftade arasında son derece içten bir ilişki başlar. Bu ezberbozan ilişki zamanla bambaşka bir boyut edinerek Umur'un hafızasından silemeyeceği anılar yaratacaktır. Yapım Yılı: 1986 Yönetmen: Halit Refiğ Oyuncular: Müjde Ar, Haldun Ergüvenç, Yaşar Alptekin Daha Fazla Restorasyonlu Film İçin: ► Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu: (http•••) ► Med Cezir Manzaraları: (http•••) ► Uçurtmayı Vurmasınlar: (http•••) #LavFilm #Teyzem #MüjdeAr #HaldunErgüvenç #YaşarAlptekin
34-36-38-40 beden / 4mm. tığ / yaklaşık 200 gr. Ören Bayan Angora kol kenar örgüsü 98 ilmek, 8 sıra. yaka örgüsü 164 ilmek, 13 sıra. Merhabalar ben Yüksel youtube kanalıma hoş geldiniz. Yıllardır çanta ağırlıklı örgüler örüyorum, benim gibi boş duramayanlar, sürekli bir şeyler üretenler, örgüden para kazanmak isteyenlerle kendi deneyimlerimi paylaşmak istedim. Elimden geldiğince ayrıntılı anlatmaya çalışacağım. Anlaşılmayan yerlerde sorular sormaktan lütfen çekinmeyin. Videolarıma beğenerek ve yorum yaparak kanalımın büyümesine yardımcı olabilirsiniz. Yükleyeceğim videoları kaçırmamak için kanalıma abone olabilir ve bildirim ziline basabilirsiniz. Vakit ayırdığınız için teşekkürler, İnstagram: (http•••) İletişim: •••@••• #hekel #häkeln #الكروشيه #thur me grep #вязанне кручком #heklanje #плетене на една кука #плетене на една кука #hækle #merenda #հյուսել #heegeldada #قلاب بافی #haken #gantsilyo #virkkaa #crocheter #crosio #ნაქსოვი #heklanje #क्रोशै #לִסְרוֹג בְּמַסרֵגָה אַחַת #crochet #cróise #tejer #virka #uncinetto #hekla #かぎ針編み #크로 셰 뜨개질 #szydełkować #tamborēt #nėrimo #gehekelt #horgolás #капчиња #hekle #crochê #croșetat #Вязание #хеклање #háčkovať #kvačkanje #பின்னல் #பின்னல் #в’язаннягачком #sự thêu #πλέκω
Ferit Tüzün Necil Kazım Akses Fritz Lehmann Lehmann Carl Orff Amadeus Hartmann Türk Kendi Stravinski 1050 1941 1948 1950 1952 1954 1956 1957 1958 1964 1965 1966 1969
ferit tüzün İkinci kuşak bestecilerimiz arasında bir orkestralama ustası olarak tanınan Tüzün, en verimli çağında aramızdan ayrılmıştır. Öğretmen Mustafa Rahmi Beyin oğlu olan bestecimiz, küçük yaşta müziğe ilgi göstermiş, yeteneğini belli etmiştir. Babasının ölümü dolayısıyla ortaokulu okumak için Ankaradaki ablasının yanına giden küçük yetenek, Ulvi Cemal Erkinin dikkatini çekmiş ve 1941 yılında Ankara Devlet Konservatuarına Erkinin piyano öğrencisi olarak girmiştir. Konservatuarda yaptığı beste denemeleriyle de dikkat toplayan Tüzün, Necil Kazım Akses ile armoni ve kompozisyon çalışmıştır. 1950 yılında okulun piyano bölümünü, 1952de bestelediği Senfoni ile kompozisyon bölümünü bitiren besteci, 1954de devlet bursunu kazanarak Münih Devlet Müzik Yüksek Okulunda orkestra şefliği öğrenimini yapmaya başlamış, Fritz Lehmann ve Adolf Mennerichin öğrencisi olmuştur. Bu arada yaptığı beste çalışmaları, Carl Orff ve Amadeus Hartmann tarafından desteklenmiştir. Türk Kapriçiyosu adlı orkestra yapıtı, 1957 yılında Münih Filarmoni Orkestrasınca seslendirilmiştir. Bu orkestradan yeni bir sipariş alan bestecimizin Humoresque adlı orkestra yapıtı da başarı kazanmıştır. (Yapıtın adı daha sonra Nasreddin Hoca olarak değiştirilmiştir). 1956 yılında Münihte orkestra şefliği bölümünü bitiren Tüzün, Almanyada bir yıl daha çalıştıktan sonra yurda dönmüş, Ankara Operasına orkestra şefi olarak atanmış ve kısa bir süre sonra Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğüne getirilmiştir. Başarıyla sürdürmekte olduğu müziksel yaşam, 1977de beklenmedik biçimde noktalanmıştır. Ferit Tüzün, halk müziğimizin melodik ve ritmik kaynaklarını çok iyi tanımış ve değerlendirmiştir. Ancak, halk müziği temalarını kullanmamış, kendi özgün melodilerini yaratmıştır. Onun yapıtlarında halk müziği bir hatırlatma özelliğindedir. Bu sayede besteci, dilediği parlak renkleri coşkulu ritmlerle yoğurmuştur. Orkestralama tekniğini de üstün olduğu için, onun yapıtları dinleyiciye çarpıcı renklerden oluşan bir demet niteliğinde gözükmektedir. Ferit Tüzünün, Türk Beşlerinden, özellikle Ulvi Cemal Erkinden etkilenmiş olduğu söylenebilir. Bununla birlikte Stravinski ve Bartoku da yer yer andıran bir deyiş kullanmıştır. Gereğinde gülmece öğelerine yönelmiş, sonuçta duygu yüklü bir müzikal ifadeyi başarıyla sunmayı bilmiştir. Bestecinin karakteristik özelliklerini yansıtan yapıtı Çeşmebaşı dır. Bu bale suiti, ülkemizde sıkça seslendirilen orkestra yapıtları arasındadır. Tüzün, güçlü bir müziksel anlatımın sürükleyiciliğine inandığı için, fışkıran bir müziğin beraberinde biçimi de getireceğini belirtmiştir. Bu sözleriyle müziksel amacı açıklanmış olmaktadır. Çeşmebaşı bale suitinin üç bölümü (1958), Türk Kapriçiyosu ve Humerosque (Nasreddin Hoca), Münihteki F.E.C. Leuckart Yayınevi tarafından basılmıştır. Geniş bilgi için Ankara Devlet Opera ve Balesine başvurulabilir. Ferit Tüzünün başlıca eserleri şunlardır: OPERA VE BALE ESERLERİ 1) Midasın kulakları, iki perde, Güngör Dilmenin librettosu üzerine, 1966 1969. 2) Çeşmebaşı, bale suiti, büyük orkestra için, 1964. ORKESTRA VE KORO ESERLERİ 1) Ninni, orkestra eseri, 1950. 2) Senfoni, orkestra eseri, 1952. 3) Atatürk, Cahit Külebinin şiiri üzerine, orkestra eseri, 1952. 4) Anadolu, orkestra suiti, 1954. 5) Türk Kapriçiyosu, orkestra eseri, 1956. 6) Humerosque (Nasreddin Hoca), orkestra eseri, 1956. 7) Esintiler, orkestra eseri, 1965. 8) Altı Türkü, dört sesli koro için, 1964. PİYANO, ODA MÜZİĞİ VE SAHNE MÜZİĞİ ESERLERİ 1) Trio, keman piyano ve viyolonsel için, oda müziği eseri, 1050. 2) Duo, keman ve piyano için, oda müziği eseri, 1950. 3) Piyano parçaları, 1948. 4) Tema ve çeşitlemeler, piyano eseri, 1950. 5) Canzonetta ve Gavotta, piyano eseri, 1950. 6) Bir piyes yazalım, sahne müziği eseri.
ou
- chronologie: Artistes lyriques (Europe).
- Index (par ordre alphabétique): K...